Bana Dair
Tevellüt 1987. Günlerden Ekim 2. Güneş Terazi, yükselen Aslan, ay Oğlak'ta (Muhteşem üçlü... Allah başka keder vermesin). İzmir'de doğup büyüdüm. Yine de Yılmaz Özdil kadar İzmir'li değilim. Bazı reflekslerden arınalı çok oldu. Hoş, melezim de biraz zaten. Bununla da övünürüm, 'saf ırk' tartışmalarına da mesafeliyim çünkü. Kafkasya'dan göçen bir adem ile Selanik Göçmeni bir annenin çocuğuyum. Üç ablam var, çocuktan ziyade 'tekne kazıntısı'yım yani aslında. Ben, yani 'tekne kazıntısı' belki de tam bu yüzden denizi olan şehirleri severim. Deniz kenarlarını, iyot kokusunu... Maviyi bir de. Renklerden en çok maviyi (Siyahın bir renk olmamasına tam burada çok sevinirim, yoksa en büyük rakibi mavinin siyahtır bana göre... Elde var iki bu tartışmada; çünkü siyahı da çok severim).
Çocukluğumdan beri anlatmanın bir yolunu arayıp duruyorum. Nedir bu anlamak, anlatmak ve anlaşılmak derdi; sahiden bilmiyorum. Hayatla bir derdi olmak herhalde kişinin DNA'sında var.
Bir tür genetik özellik gibi. Anadan-babadan geçmeyen, kişiye özel kodlanmış bir özellik gibi.
Sahne sanatlarına, özellikle tiyatroya olan ilgim hayatta kendime dair ilk keşfettiğim heyecan herhalde.
İlk keşfettiğim dost eylem ise 'yazı yazmak'. Beslendiğim yer okumak, not almak.
Arzum ise Ferzan Özpetek masalarında geçen bir ömür. Sevdiğim insanlarımla.
Ürettiklerimizle sadece suya yazı yazmamış, bir parça kalıcı işler bırakabilmiş olursak da bizden sonraya; bunu amacını tamamlamış bir ömür sayacağım.
Yukarıdaki paragraflar her şeyden arınmış bir hâlde iki paragrafta kendimden bahsetme denemem olarak görülebilir. O kadarlık yerim olsaydı sadece bunları yazardım.
Madem yerim var, öyleyse biraz daha buyrunuz...
"Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri" ile "Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi" çift anadal mezunuyum.
Okulda kalmam konusunda fırsatlar varken, çoktan tiyatro ile zehirlenmiştim.
Ardından İTÜ Political Studies'te İngilizce Yüksek Lisans yaptıktan sonra Türkiye Tarihi Üzerine YTÜ'de doktora yaparken akademik eğitimime ara verdim.
Senelerce sektörün önde gelen tiyatro organizasyon firmalarından biri olan Aysa Organizasyonda prodüksiyon amirliği, etkinlik yöneticiliği gibi birçok işi yaptıktan sonra bir süre Ezop Sahne çatısı altında ortak prodüktör olarak çalışmalarıma devam ettim ve bu yolculuğu 2022 Mayıs itibariyle tamamen bitirdim.
2021 yılı başlarından itibaren, kendi çalışmalarımı aile şirketimize bağlı olan, isim annesi olduğum ve tescili doğumgünü hediyem olarak şirket kurucumuz Reyhan Koç tarafından sağlanan "Poetika Yapım" çatısı altında yürütmekten yana oldukça mutluyum. Ayrıca Temmuz 2022 itibariyle, Sadri Alışık Kültür Merkezi'nde İletişim ve Pazarlama Koordinatörlüğü görevimi de keyifle yerine getirmeye devam ediyorum.
İlk kısa film senaryom yolda, bir süre sonra seyirciyle buluşacak.
Yol notlarının toplandığı bir deneme kendini ufak ufak demliyor.
"Leyla Çukuru", "Olmaz Çiçeği" ve "Ben Demiştim İnsanları" gibi çeşitli öyküler bir kenarda ilk öykü kitabını oluşturmak üzere birbiriyle buluşuyor.
Bunun yanı sıra, birkaç yeni tiyatro oyunu ve çeşitli uyarlamalar üzerinde çalışmalarım sürüyor.
Detaylar yakında...
Ayrıca yapmakta olduğum oyun çevirileri de tiyatroseverler ile buluşmak için gün sayıyor.
Başlıca ilgi alanlarım: Edebiyat, Gösteri Sanatları, Seyahat ve Psikoloji.
Anlatma derdinin olduğu yere dönersek...
"Take your broken heart, make it into art" derler.
Yapabilirsek ne âlâ...